Sahur ile ikame arası vakit ne kadardır?

Sahur ile ikame arası vakit ne kadardır?

Enes bin Malik (Allah ondan razı olsun) rivayet ediyor ki, Zeyd bin Sabit (Allah ondan razı olsun) şöyle dedi:

Biz Peygamber’le ﷺ birlikte sahur yaptık. Sonra namaz kılmak için kalktık.

Enes bin Malik (Allah ondan razı olsun) diyor ki, ben Zeyd’e (Allah ondan razı olsun) sordum:

Sahur yemeği ile ikame arasında ne kadar zaman vardı?

O dedi ki:

Elli ayet okuyacak kadar bir süre vardı.

(Buhari, 1921; Müslim, 1097)

Şerh:

Birinci: Daha önceki hadis hakkında söylediğimiz gibi, bu hadis de oruçlunun sahur yemeğini fecr namazı yaklaşana kadar geciktirmeye teşvik etmektedir.

İkinci: "Elli ayet miktarı" Kur'an'ı tertil üzere (ağır ağır, tane tane) okuyan kimseye göredir. Allah Resulü’nün ﷺ kıraati de tertil üzereydi. Ebu Davud’un Ümmü Seleme’den (Allah ondan razı olsun) rivayet ettiği bir hadiste, ona Allah Resulü’nün kıraatinin nasıl olduğu sorulduğunda Ümmü Seleme şöyle dedi:

O, ﷺ tertil ile (ağır ağır) okurdu. Sonra okudu:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Sonra duraksar ve böyle devam ederdi.

Bu, elli ayeti tek nefeste birkaç dakika içinde okuyabilenlerin kıraatini kapsamaz. Çünkü bu tarz okuma şiire aittir. Bu, Allah’ın Peygamberine emrettiği okuma şekli değildir.

Peygamber ﷺ bütün Müslüman erkek ve kadınlar için en güzel örnektir. Yüce Allah şöyle buyurur:

لَّقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُوا اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا

"Şüphesiz, Allah’ın Resûlü, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için en güzel örnektir." (Ahzâb, 21)

Peygamberimizin ﷺ kıraati tertil üzereydi, tek nefeste değildi. Belki duymuşsunuzdur, bazıları (şeyh burada kinaye yaparak) maşallah, Fâtiha sûresini baştan sona kadar tek nefeste okuyor, hatta on ayeti bir nefeste okuyanlar var. Bu tarz tek nefeste okuma, şiir okuyuşuna benzer ve Kur'an tilavetinde övülen değil, aksine kınanan bir durumdur.

Bu hadis, aynı zamanda isnadı güçlü bir hadistir. Çünkü sahabinin sahabeden rivayetidir. Enes bin Malik (Allah ondan razı olsun), Zeyd bin Sabit’ten (Allah ondan razı olsun) rivayet etmektedir.

Ayrıca bu hadis, ilim talebesinin edebine dair bir delildir. Eğer büyük bir âlim veya ilim ehli kimse varsa, ona yönelmek gerekir.