Soru:

Ve vaktinizi almama açısından son soru ile tamamlıyoruz in şa Allah, Allah sizi hayır ile mükafatlandırsın. Bizdeki (Fransa) etlerin durumu: Müslümanlar arasında, helal et aramaları yaygın olan birşeydi. Ve bunlar (davetçiler) Şeyh bin Bâz Şeyh İbn-i Useymîn gibi bazı alimlerin (Allah hepsine rahmet etsin) fetvalarını bulmuşlar. Bu (fetvalarda), kişinin araştırmaması gerektiğini, asıl olanın, onların ehl-i olup, etlerinin caiz olduğunu söylüyorlar. Ve bu fetvaları kullanarak insanlara, ümumi derslerde, avvamın (sıradan insanların) önünde söylüyorlar. Buda dolayısıyla insanlar için problem teşkil ediyor, zira onlar Fransadakı etin kesinlikle helal olmadığına emindiler. Ve harfiyyen şöyle dedikleri oldu: “Fransız restoranlarına gidin ve orada yiyin!”

Şeyh: Kesin olarak, o şekilde?

Soruyu soran: Kesin olarak.

Hatta isim bile verdiler:
Bazıları dedi ki: sizde McDonalds biliniyor mu?

Şeyh: Evet, biliniyor.

İşte öyle dediler: “McDonladsa gidin ve orada yiyin!”
Hiçbir çekinme vs. olmaksızın.

Şeyh:

Aldatmaktan Allaha sığınırız. Bu aldatmaktandır. İnsanlar Allahın emri üzere direşkenlerken, ne için onları (bu yoldan)n çeviriyorsun?! Niye çeviriyorsun? Bu fıkhın (anlayışın) olmayışındandır. Ve anlayıştaki düşüncesizlikden dolayıdır, (bundan) Allah sığınırız. Şimdi insanlar helali arıyorlar, şüpheden uzak. Sende gelip, helali araştırmamaları ve buna gitmemeleri için, onların azmini kırıyorsun, bu birinci.

Böylece onları, hakkın galebe gelmesi ve ona uyulması konusunda yüzüstü bıraktın.

İkincisi: Evet, ehl-i kitabın (kesmiş olduğu) eti yemek caizdir, yenmesi vacip değildir.

Üçüncüsü, (Allah seni bereketlendirsin): Bu ehl-i kitap olarak bilinen kişi için geçerli. Ancak orada ateistler ve diğerleri, budistler, hindular, mecusiler edilinilmiş, alt üst olmuş ve karman karışık. O dükkan sahibinin ehl-i kitaptan olduğunu kesin bir biçimde iddia edebilir misin? Edemezsin, Fransanın durumu buna müsait değil. Doğru mu?

Soruyu soran: Evet

Şeyh: Allah seni bereketlendirsin, burada ihtiyatlı olmak gerekiyor, burada ihtiyatlı olmak vaciptir. Kimin ehl-i kitaptan olduğunu bilirsem ve nasıl kestiğini bilmiyorsam, onun kestiğinden yenmesinde bir sakınca yoktur, eğer soran kişi soracak olursa...
Ancak onun ehl-i kitaptan olduğunu bilirsem, ve şeriata uygun şekilde kesmediğini biliyorsam, caiz değildir!
Caiz değildir ve o onu aslında kesmemiştir. Bellidir, kafasına vurularak (veya elektrik ile) öldürülmüştür. Bunu yemek caiz değildir.
Bunu yapan müslüman olsa dahi, burada Medinede veya Mekkede..
Kimin şeriat kesmine uygun olarak kesmediği bilinirse, onun kestiğini yemek caiz değildir, müslaman olsa bile..

O ehl-i kitaptan değil. Mekkedeki Haramın civarında olsa dahi.
Yani, bu konuları arayışlar niye?
Halbuki insanlar elhamdulillah dinlerini ve din işlerinde görevlendirildikleri şeyi aramaya çalışıyorlar.
Bu, onların azmini kırıyor:
“gidin şu dükkanda yiyin, gidin”.
Korkulur ki, bunun o dükkanda hissesi vardır. Allahtan afiyet dileriz.

Cevaplayan: Şeyh Abdullah El-Buhari

https://youtu.be/DxJdIoOd2KY?si=PR_i3PxuNhZsYxYc