Cünüp halde oruç tutmak
- 371
[GİRİŞ]
Merhametli ve Rahmetli Allah’ın adıyla. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Allah’ın salâtı ve selâmı, peygamberimiz Muhammed’e, onun ailesine ve bütün sahabelerine olsun.
Hafız AbdulĞani Makdisî (Allah ona rahmet etsin) “Hükümlerin Esası” kitabında şöyle buyurur:
Oruç Kitabı
Şerh: (Şeyh Ubeyd Câbirî)
Oruç kelimesinin iki anlamı vardır. Biri lügat anlamı, diğeri ise şer’î anlamıdır.
Oruç lügatte: Niyetsiz olarak kişinin kendisini herhangi bir şeyden alıkoymasına denir.
Kendini konuşmaktan, evde oturmaktan alıkoymak ve mescide bağlı olmak.
Oruç’un şer’î anlamına gelince: O, niyet ederek fecir namazından güneş batana kadar mideyi ve cinsel organı şehvetten alıkoymaktır. Ayrıca denilir ki, insanın kendisini orucu bozan yemek, içmek ve onların hükmünde olan her şeyden alıkoymasıdır. Bu iki anlam (lügavi ve şer’î anlam) arasındaki fark niyettedir. Bundan da biliyorsunuz ki, bazı kişilerin bazen bir ayı bile geçen açlık grevi lügat ve şer’î açıdan oruç sayılmaz. Bu, münker bir bid’attir. Bazı Müslümanlar bunu kâfirler tarafından gördükleri eziyetlerden dolayı yaparlar. Bu, kendine zarar vermek ve kendini ölüme terk etmektir. Bu da Allah’ın yasakladığı şeye muhalefet etmektir. Yüce Allah ﷻ şöyle buyurur:
وَلَا تَقۡتُلُوۤا۟ أَنفُسَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِكُمۡ رَحِیمࣰا
"Kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz ki Allah size karşı merhametlidir." (Nisâ, 29)
Bunun ikinci zararı da düşmanın bu şeye sevinmesidir. Müslümanlar hapishanelerde eziyetlere karşı açlık grevi yaptıklarında, Yahudiler, Hristiyanlar ve diğer kâfirler sevinirler ve isterler ki, bu açlık grevi yapanların hepsi ölsün.
Ey Müslümanlar! Bilin ki, orucun çeşitleri vardır.
Birincisi:
Bütün mükelleflere – erkeğe, kadına, köleye, hür kişiye – farz olan Ramazan orucudur. Allah’tan dileriz ki, hepimizi bu aya ulaştırsın ve bize yardım etsin, bu ayın tamamına ulaştırsın ve bizden kabul etsin!! Ramazan orucu Kur’an, Sünnet ve Müslümanların icması ile farzdır. Hatta Fâtiha Sûresi’ni düzgün okuyamayan selim fıtratlı yaşlı bir insan bile bu ayın orucunun farz olduğunu inanır.
Bilin ki, Allah bizi ve sizi hayırlı söz ve amellere yöneltsin. Bu orucun farz olmasının şartları vardır.
Birinci şart: Mükellef olmak. Buluğa ermek ve akıllı olmak. Böyle olmayana şer’î hükümler farz olmaz.
İkinci şart: Ramazan ayının girmesi. Bunun da iki yolu vardır.
Birinci yol: Ramazan hilalini (ayını) görmekle.
İkinci yol: Şaban ayını otuz güne tamamlamakla. İnşallah bunun açıklaması ileride gelecektir.
Üçüncü şart: Yolculukta olmamak.
Dördüncü şart: Oruç tutmaya engel olacak hastalıktan salim olmak. Buna da güvenilir Müslüman bir doktor karar verir.
Kadınlar için beşinci şart:
Hayız (adet dönemi) ve nifas (doğum sonrası durum) hâlinden temizlenmek.
Bu, şer’î olarak bütün buluğa ermiş ve akıllı olan Müslüman erkek ve kadına farz olan Ramazan orucudur.
Orucun ikinci türü:
Herhangi bir sebepten dolayı farz olan oruç.
Buna da adak orucu, keffâret oruçları – öldürme keffâreti, yemin keffâreti, zihâr keffâreti (erkeğin eşini annesine benzeterek onunla ilişkiyi terk etmesi), Ramazan’ın gündüzünde kadınla cinsel ilişkiye girme keffâreti vb. girer. Bunlar herkese değil, keffâreti gerektiren fiili işleyen kişiye farz olan oruçlardır.
Üçüncüsü: Nafile oruçlar.
Her hicri ayın on üçü, on dördü ve on beşi, haftanın pazartesi ve perşembe günleri vb. tutulan nafile oruçlardır.